18 Mayıs 2012 Cuma

Han Camii


HAN CAMİİ
13. yüzyılda Selçuklular döneminde inşa edilen yapının ilk yapılışında "cami" değil "han" olduğu düşüncesi ağır basmaktadır. Bu görüş, mimari planın Selçuklu han planları ile daha çok örtüşmesinden doğmuştur. Han Camii, kubbesiz fakat altı pencereli orta tonozun hakim olduğu iç mimarisiyle dikkat çeker.

Kayseri il merkezinde Burhanettin Bulvarı üzerinde bulunan Han Camisi, 13. yüzyılda Selçuklular döneminde inşa edilmiştir. Uzun yıllardan beri bir cami olarak kullanılmakla beraber tipik bir Selçuklu hanı olduğu uzmanların görüşüne göre ağır basmaktadır.  Kitabesi bulunmamaktadır. Hanın ne zaman camiye çevrildiği ve ne zaman yapıldığı konusunda da kesin bilgi yoktur.Cami ile ilgili kayıtlar 1856 ve 1896 yıllarında geçirdiği onarımlarla ilgilidir.

 Mimari

 Cami,genişliği 29,5 metre, uzunluğu 38,9 metre olan dikdörtgen bir plan üzerine oturtulmuştur. Kıble tarafında dört ayak üstünde birbirlerinden kemerlerle ayrılan, üstleri tonozlu, önü açık revaklar şeklinde beş gözlü bir bölüm bulunmaktadır. Bunlardan ortadaki tonoz diğerlerinden daha geniş ve yüksektir.

 Caminin iç mekanı; kenarları masif kalın duvarlar ve ortada beş büyük kemerli bölümden oluşur. Burasını enine dört, boyuna altı sıra halinde yirmi dört adet ayak taşır. Orta sahın kıbleye dikey olarak kademeli tonozlarla yapılmışken, iki yandaki bölmeler kıbleye paralel biçimde yedişer hücreli olarak yerleştirilmiştir.
Orta tonoz kubbesiz fakat altı pencerelidir. Caminin kıblesindeki dört ve yanlardaki ikişer pencere sonradan açılmıştır. Binanın içi ve dışı iyi yontulmuş çok iri kesme taşlarla kaplıdır. Caminin doğu ve batısında birer kapı olduğu gibi, kıblesinde orta sahına denk gelen yerde de bir kapı vardır. Burası sonradan mihrab yapılmıştır. Caminin arka kısmında ahşaptan yapılmış oldukça eski bir mahfel caminin enine uzanmaktadır.

 Mihrap

 Han Camii'nin mihrabı, yukarıda da belirtildiği gibi; orta sahında bulunan kıble kapısı kapatılarak yapılmıştır.

 Bugün siyah kesme taştan yapılmış olduğunu mihrabın nişi Barok tarzı basit bir mukarnasla işlenmiştir. Üzerindeki büyükçe bir mermer levhada celi sülüsle 1373 (M.1953) tarihiyle mihrab ayeti yazılıdır.  Buna göre camiye 1950'lerde bir tamir yapılmış ve mukarnaslı mihrap da bu sıralarda konulmuş olabilir. Mihrabın işçiliğinin basitliği bu kanıyı destekler niteliktedir.

Minber
 Osmanlı döneminde yapılmış olduğu belli olan minber kesme taştan inşa edilmiştir. Giriş kapısı düz olup, on basamaklı bir merdivenle daha az bir meyille yükselir. Şerefesi, zarif dört ayak üzerine kuruludur ve kemercikleri sivridir. Altıgen külah önce prizmatik yükselir, altıgen bilezikten sonra iki kademeli ve konik olarak sivrilir. Alemi üç küplü ve hilallidir. Minberin altındaki mihraba geçit veren kapısı da güzel bir sivri kemerle işlenmiştir. Süpürgelikler de sivri kemerlerle süslüdür.

 Minare

 Caminin yapıldığı devre ait bir minaresi yoktur. Yakın zamanlarda kuzey batı cephesinde binaya bitişik olarak kesme taş bir minare yapılmış ve buna çıkış için de cami içinden bir merdiven inşa edilmiştir. Çokgen gövdeli minarenin şerefeden sonrası yıkıldığında uzun yıllar öylece kalmış, yakın zamanlarda kısa külah yapılarak bu eksiklik giderilmeye çalışılmıştır.

 Han Camii’nin ilk yapılışında şehrin kale surlarına dayandığı ve şehir kapıları kapandıktan sonra gelen yolcuların burada kaldığı sanılmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder